Ardahan’ın köyünden Dünya’ya açıldı,
Milletvekili adayı olarak geri döndü…
Öztürk Yılmaz, bir köylü çocuğu olarak dünyaya geldiği topraklardan “umut” olarak yeniden doğuyor…
Türkiye, Öztürk Yılmaz’ı Türkiye Cumhuriyeti Musul Başkonsolosu olarak görev yaparken IŞİD adlı eli kanlı terör örgütünün rehin alarak 3,5 ay elinde tutması ile tanıdı. O esaret günleri çok konuşuldu, çok yazıldı, çizildi ama bir nokta dikkatlerden kaçmıştı. Öztürk Yılmaz azimliydi, kararlıydı. Gerekirse ülkesi için canını vermeye hazırdı. Silahı vardı, emrinde görev yapan güvenlik görevlileri vardı isteseydi çatışabilirdi.
O an tam da zamanıydı. ancak sorumluluğu gereği gelişmeleri dakika dakika Ankara ile paylaşıyordu. Ankara’dan “Çatışmayın” emri onun belini bükmüştü. Gelecek için, ülkesi için yapmak istediği daha çok işleri vardı. Bu nedenle soğukkanlı davrandı, krizi aklıyla yönetti. Böylelikle ailesi ve konsolosluk çalışanlarının da kılına zarar getirmeden süreci kontrol altında tutmayı başardı. Başına silah dayadılar, konuş dediler, video çekimi yapmak istediler. Böylelikle IŞİD hem kendi propagandasını yaptıracak hem de Türkiye’yi dünya kamuoyunda küçük düşürecekti. Öztürk Yılmaz direndi, kötü muamelelere maruz kaldı. Kendisini değil çocuklarını ve emrinde görev yapan insanları ve onların ailelerinin de sorumluluğunu taşıyarak olaya hakim oldu ve 3,5 ay sonra ailesi ve çalışanları ile sağ salim ülkesine döndü. Kısa bir süre sonra Tacikistan Büyükelçisi olarak görevlendirildi.
Peki kimdi, Öztürk Yılmaz?
Ardahan’ın bir köyünde (Alabala Köyü) yoksul bir ailenin çocuğu olarak ilk ve orta okulu köyde okudu. Ardahan Lisesinden mezun olan Yılmaz’ın “Özgeçmişi” Devlet kayıtlarına şu şekilde not düşüldü…
“Öztürk Yılmaz, 15 Temmuz 2013 tarihinde T.C. Musul Başkonsolosu olarak görev yapmaya başlamıştır. Başkonsolos Yılmaz, Ardahan Lisesi ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olduktan sonra 1996 yılında girdiği Dışişleri Bakanlığında sırasıyla Balkanlar, AGİT, Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkasya (Daire Başkanı) Daireleri ile Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanlığında (Daire Başkanı) görevler yapmıştır. Yurtdışında ise sırasıyla Tacikistan Büyükelçiliği, Brezilya Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği Daimi Temsilciliğinde (Müsteşar) çalışmıştır. AB’nin kalkınma ve entegrasyonu konusunda (VUB-Brüksel) master yapan Başkonsolos Yılmaz, evli ve 3 çocuk babası olup İngilizce ve Rusça bilmektedir.”
***
İsteseydi…
13 yıllık AKP iktidarı döneminde küçük çıkarlar uğruna ideallerini bir tarafa bırakarak “iktidar yandaşı” olan nice örnekler ortadayken, Öztürk Yılmaz bulunduğu makamı ranta dönüştürmedi.
Makus talihi tersine çevirme mücadelesi…
Öztürk Yılmaz zor olanı seçerek sahip olduğu tüm makam ve yetkileri bir tarafa bırakıp doğduğu topraklara dönerek “nefer” olmayı tercih etti.
KILIÇDAROĞLU’NUN İSTEĞİ ÜZERİNE CHP’NİN ARDAHAN 1. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI OLDU
Öztürk Yılmaz devletin emri ile Tacikistan Büyükelçiliğine atandığı ve burada yeni bir düzen kurmaya başladığı sırada Türkiye yeniden bir seçim sürecine girmişti. Bir telefon gelir, arayan Anamuhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dur… Kılıçdaroğlu, Yılmaz’a “Ardahan’dan Milletvekili adayımız olarak aramızda olurmusunuz?” Der.
“Benim bu topraklara borcum var, bana bir görev düşerse memnuniyetle…” diyerek Kılıçdaroğlu’nun önerisini kabul eder.
COŞKULU KARŞILAMA TÖRENİ
CHP’nin 1 Kasım seçimleri listeleri YSK’ya teslim edildiğinde Öztürk Yılmaz Ardahan’da CHP’nin 1. Sıra milletvekili adaylığı resmileşir.
Ve Öztürk Yılmaz, yıllar sonra memleketi Ardahan’a siyasetçi kimliği ile döner. Kendisini kent girişinde uzun bir konvoy ve yüzlerce hemşehrisi karşılayıp kucaklar. Yılmaz, Ardahan’da coşkulu kalabalığa eşi ve çocukları ile birlikte seslenerek “Ardahan’ın makus talihini birlikte yeneceklerinin” sözünü verir.
“ARDAHAN’IN SESİ” FARUK DEMİR DE ÖZTÜRK’ÜN YANINDA
Ardahan Meydanındaki buluşmada 21. Dönem Ardahan Milletvekili Faruk Demir, Ardahan’ın emektar siyasetçisi Yalçın Taştan ve CHP’nin il başkanı, il ve ilçe yöneticileri de hazır bulundular. İl merkezindeki basın toplantısına katılan Ardahan’da üç dönem Milletvekilliği yapan Ensar Öğüt ise örgüte ayrı bir güç ve heyecan katmıştı.
ÖZTÜRK YILMAZ ALANLARDA
CHP Ardahan Milletvekili adayı Öztürk Yılmaz, “1992 yılında Kars’tan ayrılarak İl yapılan ancak yerel ve merkezi hizmetlerden hak ettiği hizmeti ne yazık ki alamayan Ardahan, artık üvey evlat muamelesi görmek istemiyor. TBMM’de Ardahan’ın sesi ve sözü olacağım” diyerek kente ayak bastığı günün ertesi sabahı yollara düştü.
ZAMANLA YARIŞIYOR
Ardahan’ın merkezi ve merkeze bağlı köylerin yanı sıra Çıldır, Damal, Hanak, Posof ve Göle ilçeleri ile köylerini ziyaret ederek vatandaşları dinleyen Yılmaz’ın aldığı notlar şimdiden üç not defterini doldurmuş durumda.
ŞİMDİDEN “UMUT” OLMUŞ…
Elindeki tüm olanakları bir tarafa bırakarak memleketine hizmet için yola çıkan Öztürk Yılmaz gördüğü ilgiden bir hayli memnun. Çok kısıtlı olanaklarla seçim kampanyasını sürdürüyor. Yılmaz’ın Ardahanlılara bir de sözü var: “Haftanın üç-dört gününü Mecliste, diğer günler ise bugün olduğu gibi aranızda olacağım” diyor.
HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR…
Ardahan yoğun göç vermiş bir il. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere büyük kentlerde binlerce Ardahan’lı yaşıyor, sayısız vakıf ve dernekler var. Bürokrat ve işadamlarından herkes memleketi için birşeyler yapmak istiyorsa işte tam zamanı… En azından akrabalarını, eş, dost ve arkadaşlarını arayarak Yılmaz’a destek verip onu Meclise göndermelidirler.

EMEKLİLERİN KIRMIZI KARTI