SON DAKİKA

Haberertesi
Mustafa Balbay

Vahşi bir dava!

Vahşi bir dava!
Bu haber 07 Ekim 2015 - 7:34 'de eklendi ve 371 views kez görüntülendi.

Vahşi bir davadan arta kalan
Türk hukuk tarihinde, belki de dünya hukuk tarihinde görülmemiş boyutta ihlallerle dolu Ergenekon davasının Yargıtay aşaması bugün başlıyor.
Bu davanın soruşturma aşamasından yargılamasına kadar bütün bölümlerinin hukuk fakültelerinde ders olarak okutulması ve hukukun ne olduğunun, ne olmadığının örneklerle anlatılması gerekiyor.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 5 Ağustos 2013 tarihinde verilen karara ve davaya nasıl yaklaşacağını büyük olasıkla bugün açıklayacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı daha önce 91 sayfalık tebliğnamesinde davanın usulden bozulmasını istemişti. Pek çoğu avukat olan dava sanıkları duruşmalar sırasında bine yakın usul hatası saptamışlardı, mahkeme heyeti bunların hiçbirini dikkate almamıştı. Ergenekon benzeri davalar serisinin Balyoz ve Poyrazköy halkaları yakın geçmişte beraat ile sonuçlandı. O davalardaki hukuk ihlallerinin belki 100 katı Ergenekon’da var.
***
7 sanığının yargılama sürecinde yaşamını yitirdiği Ergenekon davasının boyutlarını rakamlarla paylaşalım.
Tam 23 iddianame birleştirildi, birbiriyle hiç ilgisi olmayan kişiler ve iddianameler aynı davanın kapsamı içine kondu. Bu yapılırken bir bakıma, dinamit lokumuyla Afyon lokumu aynı şeydir ikisi de lokumdur, mantığıyla hareket edildi.
Davaya yakın geçmişteki bütün önemli dosyalar dahil edildi. Bunların arasında Sivas olaylarından Uğur Mumcu cinayetine, batık bankalar dosyasından Hizbullah’a, AKP’yi kapatma davasından Sabahattin Ali dosyasına kadar 50’yi aşkın yakın tarihimize damgasını vurmuş olay vardı. Hal böyle olunca davanın boyutu içinden çıkılamaz hale geldi. Dijital ortamdaki verilerin kâğıda dökümü 150 milyon sayfayı buluyor. Kâğıda dökülmüş belgelerin toplandığı klasör sayısı ise 2 bin 538.
Yargılanan sanıklar, suçsuzluklarını kanıtlayabilmek için 835 tanığın dinlenmesini istediler. Bunlardan sadece 57’si kabul edildi. Oysa ceza davalarının olmazsa olmazı sanığın istediği bütün tanıkların dinlenmesiydi.
Sanıkların istediği tanıklar mahkemeye getirilmezken, kendi iradesi ile gelen tanıklar bile reddedilirken, salt bu dava için Meclis’ten geçirilmiş olan gizli tanık yasasının bütün vahşi unsurları Ergenekon’da yaşandı. 150’ye yakın gizli tanığın çoğu hapisten çıkma umudu olmayan cinayet ve yüz kızartıcı suçlar işlemiş kişilerdi. Bunlardan en meşhuru mahkemenin hem gizli hem açık tanık yaptığı hem de Ergenekon cinayetinin sanığı Osman Yıldırım’dı. Salt Osman Yıldırım’ın durumu bile bu davanın dava olmaktan çıktığını anlatmaya yeter.
Ergenekon soruşturması kapsamında 100 bine yakın telefon izlendi, 60 bin kadar telefon dinlendi.
Ergenekon, terör örgütü PKK yöneticisini tanık, Genelkurmay Başkanı’nın sanık olduğu bir dava olarak tarihe geçti.
***
Ergenekon’a ilişkin yazılan kitap sayısı 100’ü geçti. Bunların bir bölümü başlangıçtaki davanın parçası olan kişilerin yazdığı kitaplardı. Önemli bir bölümü de yargılananların kendisini ve davayı topluma anlatma çabasının ürünüydü.
Ergenekon davasının soruşturma aşamasındaki polislerin, polis müdürlerinin, savcılarının, önemli bir bölümü bugün ya tutuklu, ya kaçak, ya meslekten uzaklaştırılmış ya da sürgün edilmiş durumda.
Mahkemede sanıkların sık kullandığı “keser döner sap döner” deyimi büyük ölçüde hayata geçti. Ama daha tam değil.
Tonlarca boyutu olan Ergenekon davasının ana unsurlarından bir kesit paylaştık.
Dileğimiz hiç kimsenin böyle bir davayla yüz yüze kalmaması, böyle bir davayı kuranların yaptıklarının yanına kâr kalmaması…
Yargıtay’ı çok önemli bir sorumluluk bekliyor.

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA