HER GÜN 12 EYLÜL/Sait TEMUR
40 yıl önce bugün ülkenin yönetimine el koyan faşist generallerin ilk hedefi örgütlenmeyi yok etmekti.

Siyasi partiler, Sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve meslek odaları kapatılmış yöneticileri tutuklanmış, bir çoğu idamla yargılanıyordu. (50 kişi idam edildi)

Bugünlere gelen yolun taşlarını döşeyip “görevlerini” tamamlayan paşalar arkalarında antidemokratik bir anayasa bırakarak köşelerine çekildiler.
Diğer diktatörler gibi “hesap vermeden” bu dünyayı terkettiler.

TANIĞIM, TANIĞIYIZ
Ben de o dönemi yaşamış, bedel ödemiş bir yurttaş olarak yalnız olmadığımı biliyorum.

12 Eylül 1980’de dünyaya gelenler bugün 40 yaşında. Onlar, 40 yıldır faşist generallerin hazırlayıp silah zoruyla kabul ettirdikleri Anayasa ile idare ediliyorlar.

EMEKLİLERİN KIRMIZI KARTI

12 EYLÜL DEVAM EDİYOR
Günümüzde yargı bağımsızlığını kaybetmiş, TBMM işlevsiz hale getirilmiş, kamu kurumları “parti teşkilatları” haline gelmiş, üniversiteler özerkliğini kaybetmiş bilimsellikten uzaklaşmıştır. Emek sömürüsü zirve yapmış, kamu kaynakları emekçilere değil sermayeye peşkeş çekiliyor. İşsizlik zirve yapmış, iç ve dış borcumuz rekor düzeye çıkmıştır. Gösteri ve yürüyüş hakkının yokedildiği, basın özgürlüğü “baskı özgürlüğüne” dönüşmüş ve “tek sesli” medya yaratılmıştır.

AĞIT YAKMAYACAĞIZ
Bugün yapmamız gereken şudur;
Ne 12 Eylül faşist darbesine ne de AKP’nin dokunmadığı “Paşalar Anayasasına” ağıt yakmak yerine demokrasi mücadelesini yükseltip “ne darbe, ne diktatörlük” diyerek ülkemizde tam demokrasiyi hakim kılmak görevimiz olmalıdır.