SON DAKİKA

Haberertesi

MEHMET KABAN’IN BAŞARI ÖYKÜSÜ

MEHMET KABAN’IN BAŞARI ÖYKÜSÜ
Bu haber 15 Eylül 2015 - 12:24 'de eklendi ve 2.594 views kez görüntülendi.

ÖĞRETMENLİKTEN “AYAKKABI DEVİ’NE” UZANAN BİR MÜCADELE
Adıyamanlı ilkokul öğretmeni Mehmet Kaban’ın Gedikpaşa’da ‘Timberland’ benzeri ayakkabı üreterek başlayan girişimcilik öyküsünden 8 mağazalı, 11.5 milyon lira cirolu Cabani doğdu. Cironun yüzde 60’ını ihracattan sağlayan firma, İran, Etiyopya, Tunus ve bazı Arap ülkelerinde pazar lideri.
YOKTAN VAR EDİLEN BİR MARKA: “CABANİ”
image
Türkiye’nin en eski ayakkabı üretim ve pazarlama merkezi Gedikpaşa’nın, bavul ticaretinin merkezi Laleli’nin çıkardığı ayakkabı markalarından Cabani; İran, Etiyopya, Tunus ve bazı Arap ülkelerinde pazar lideri oldu.
“ÖĞRETMENLİK DÖNEMLERİNDE DE MÜCADELENİN İÇİNDE OLDU”
image
1970’li yıllarda Adıyaman Besni’de ilkokul öğretmenliği yapan, Türkiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği’nde (TÖBDER) Besni Şube Başkanı olan Mehmet Kaban, 12 Eylül darbesinden sonra sıkıntılı günler yaşayınca İstanbul’a göç eder. 1983’te Gedikpaşa’da ayakkabıcı olmaya karar verir. ‘Timberland’ tarzı ayakkabı ürettirip pazarlar. Kaban’ın şirketi Cabani Shoes, bugün 110 kişilik istihdamı ve yüzde 60’ı ihracattan 11.5 milyon lira cirosuyla A grubu tüketiciye ayakkabı üretip satıyor.
13 YILLIK EĞİTİM HİZMETİ VE ZORLU DÖNEM
Mehmet Kaban, şöyle anlatıyor öyküsünü:
“Adıyaman Besni’de İlkokul öğretmeniydim. 13 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra mecburiyetten işadamı oldum. Öğretmenken, Türkiye Öğretmen Birleşme Dayanışma Derneği (TÖBDER) Besni Şubesi başkanıydım. 12 Eylül 1980 darbesi olup demokrasiye ara verilince TÖBDER’de siyaset yapan bir öğretmen olarak sıkıntıya düştük. Dernek kapatıldı soruşturmalar açıldı. Yargılamalar falan derken Besni’de ve öğretmenlikte artık yolumuz kapanmıştı. Ben de İstanbul’a geldim ve 1983’te Gedikpaşa’da ayakkabıcılık yapan hemşerilerimizi, yakınlarımızı buldum.”
“BABA MSLEĞİNİ DEVRALDIM”
image
Kaban, “Aslında benim babam Hamza Köşker Kaban da Besni’de ayakkabıcıydı. Ben de küçükken onun yanında biraz çıraklık yapmıştım. Yıllar sonra tekrar ayakkabıcılıkla tanıştım. Gedikpaşa’da yeni bir hayata başlamak için öyle çok sermayemiz yoktu. İyi bir ustayı ortak alıp küçük bir yer tuttuk. 33 yaşında eski öğretmen olarak kravatım boynumda elimde çanta, çantada ayakkabı numuneleri pazarlamaya çıktım. İstanbul’daki ayakkabıcıları, Anadolu’yu gezdim. O zamanlar Türkiye’de ayakkabıda kimler ünlüydü adlarını dahi bilmiyordum. Bir gün İnci Kundura’ya gittim ve sipariş aldım. Atölyeye döndüğümde arkadaşlar bana güldüler. ‘İnci kim sen, biz kimiz, o başka bir İnci olmalı’ dediler. Fevzi Kundura’ya gittim, ona da sattım.”
“CEBİMDEKİ YOL PARASI İLE DÜKKAN TUTTUM”
Kaban, unutamadı bir anısı ve başarıya giden bir başlangıcı da şöyle anlatıyor: “Ayakkabı yapıyorduk ama toptancıya satışta zorlanıyorduk, toptancılar uzun vadeli çekler veriyordu, dayanacak gücümüz kalmıyordu. Bazen kusurlu ayakkabılarımızı bizzat ben işportada satıyordum. Zabıtalar beni de çok kovaladı. Böyle nakit sıkıntılı devam ederken ailece o dönemlerde Gülhane Parkı’nda düzenlenen şenliklere gitmiştik. Baktım ki geçici dükkanlar yapılmış ve birtanesi de boş. Tutmak istedim, kapora istediler. Cebimde de sadece ailece eve dönebilecek otobüs bileti parası var. ‘Zorlamayın’ dedim, adamlar güldüler, şakaya vurdular, ‘Cebinde ne varsa kapora ver, dükkanı verelim’ dediler. 2.5 lira verdim ve 3 aylığına bir dükkan sahibi oldum. Bu çok önemli bir dönüşüm yaşattı bize. Perakendeyle, nakitle tanıştım. Hatta bir gün Kuveyt’ten gelmiş bir turistle tanıştık ve ihracat bile yaptım.”
“ÖĞRETMENLİK YAPTIĞIM OKULA 30 YIL SONRA VEFA BORCUMU ÖDEDİM”
Mehmet Kaban, 110 kişilik istihdamı olduğunu belirtiyor ve “3 markamız var. Tahran’da ve Kosova’da mağaza açtık. Yurt içinde 6 mağazamız, 200 bayimiz var. 11.5 milyon lira ciromuz var, yüzde 60’ını ihracattan sağlıyoruz. Cabani markası olarak, İran, Etiyopya, Tunus ve bazı Arap ülkelerinde bir numarayız. Yılda 180 bin çift ayakkabı satıyoruz” diyor. Kaban, yıllar sonra şöyle konuşuyor: “30 yıl önce öğretmenlik yaptığım köye 2 derslik ilave ettik ve okulu yeniledik. Açılışa 1000 kişi katıldı.”
“BAŞARININ SIRRI”
Mehmet Kaban, başarısının bir başka püf noktasını da ‘tek modele odaklanma’ olarak açıklıyor. Kaban, bu konuyu da şöyle açıklıyor: “Başarımızdaki önemli sırlardan biri de bir modele odaklanmak oldu. Timberland markasının tarzını benimsedik. Gençler en çok bu tarz ayakkabıları tercih ediyordu biz de 10 yıl kadar sadece bu tarz ayakkabılar üretip sattık. Yazın yazlık modellerini kışın da kalın tabanlısını yaptık. Ona göre deri aldık, makine getirtip üretime koyduk. Şu anda da bu tarz ayakkabıda en yüksek kapasite bizdedir. Günde 2 bin çift yapabiliriz. Timberland bir dünya markası ama biz birebir taklit etmek yerine benzerini yaparak yol aldık.”
“LALELİ’DEN RUSYA’YA AÇILDIK”
CABANI Shoes Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaban, Gülhane’de perakendenin gücünü gördükten sonra Beyazıt’ta bir büyük ayakkabı mağazasına gidip reyon kiraladığını anlatıyor ve bu sayede yeni başlayan Laleli-Rus piyasasının içine düşdüğünü söylüyor. Kaban, şöyle konuşuyor: “Beyazıt’ta çok yüksek kira istendiği için aylarca boş kalan, kimsenin tutmaya cesaret edemediği büyük bir mağazayı tuttum. Orada da çok iyi cirolar yakaladık. Çünkü, Rus piyasası tam bir furyaya dönüşmüştü. Cabani markamızın dünya genelinde tescilini de yaptık.”

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA