CHP ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLİ UTKU ÇAKIRÖZER TÜRKİYE HALİNİ ESKİŞEHİR İLE ANLATTI
Eskişehir Press‘in sorularını yanıtlayn Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer kendisine sorulan sorulara şu yanıtları verdi
– 7 Haziran seçimlerine kadar bir gazeteci olarak tanıdığımız Utku Çakırözer’i sonrasında milletvekili olarak tanıdık ve kısa zamanda çok sevdik. Peki birkaç cümleyle bize Utku Bey’i anlatın desek ne dersiniz?
Öncelikle hak etmediğim iltifatınız için ve bana bu şansı tanımış olduğunuz için teşekkür ederim. Ayrıca sizin aracılığınızla buradan, bana Eskişehir’i Gazi Meclisimizde temsil etme şansı tanıdıkları için Eskişehirli hemşehrilerime teşekkür etmek istiyorum. Utku Çakırözer, bildiği doğrulardan ayrılmayan, Sosyal demokrasinin ilkelerini kendine kılavuz edinmiş, Cumhuriyet Halk Partisinin 6 oku doğrultusunda Atatürk’ün bizlere çizmiş olduğu yoldan ilerleyen bir Cumhuriyet evladıdır.
– Bir gazeteci olarak siyaseti her zaman yakından takip ettiniz. Aktif siyasete girmeye, milletvekili olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben 22 yıl gazetecilik yaptım. Stajyerlik yaptığım Cumhuriyet Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmenliği yaptım. Gazetecilik yaptığım süre içerisinde hep özgürlüklerin ve şeffaflığın yanında oldum. Toplumun doğru bilgilendirilmesi gerektiğine inandım. Gazeteciliğin ardından aynı mücadeleyi siyasette devam ettirmek istedim.
– Kısa süren 25. Dönemi ve bu dönemde Eskişehir milletvekili olarak Utku Çakırözer’i değerlendirmenizi istesek neler söylemek istersiniz?
Maalesef 25. Dönem çok kısa süren ve Cumhurbaşkanı tarafından CHP’ye imkan tanınsa koalisyonun kurulması ile devam edebilecek bir dönemdi. Ben bunu ülke için kayıp olarak görüyorum. Hem maddi hem de zaman açısından kayba sebep olmuştur. Zaman kısa da olsa Eskişehir için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Hem seçim öncesinde hem de seçim sonrasında merkez 2 ilçemiz dışında da çevre 12 ilçeyi ziyaret ettim. Sivil Toplum Örgütleri, meslek odaları, sendikalar, Sanayi ve Ticaret Odası gibi kurum ve kuruluşları ziyaret ederek talep ve görüşlerini aldım. Bunları soru önergesi ve kanun teklifi olarak Ankara’ya taşıdım. Umut ediyorum ki halkımızın teveccühü bizim Meclis’e gitmemiz yönünde olursa 26. Dönemde CHP programını iktidar olarak hayata geçireceğiz.
– 26. Dönemde Meclis aritmetiği bakımından nasıl bir tablo bekliyorsunuz?
Bizim hedefimiz CHP iktidarı elbette. Halkımızın sağduyusunu ortaya koyarak bizi iktidara taşıyacağına inanıyorum. Bu hedefimiz gerçekleştiği taktirde ilk 100 günde ve bir yıl içerisinde gerçekleştireceklerimizi parti programımızla açıkça ortaya koyduk. Örneğin emeklilerimize Ramazan ve Kurban Bayramlarında birer maaş ikramiye verilmesi, Aile Sigortası, Asgari Ücretin 1500 TL olması, Siyasi Ahlak Yasasının çıkarılması gibi kanuni düzenlemeleri yapacağız.
– Aday sıralamasını ilk gördüğümüzde çoğu insan Eskişehir’e uzak bir kontenjan milletvekili olarak yorumlamıştı sizi. Kısa sürede söyleyenleri yalancı çıkardınız. Yeni dönemde de Eskişehir sizi çokça görebilecek mi?
Hemşehrilerimizin verdiği bu onurlu göreve layık olabilmek için çok çalışıyorum ve çalışmaya da devam edeceğim. Ben 7 Haziran sonrasında nasıl Eskişehir ve ilçelerinde çalıştıysam, Eskişehir halkının teveccühü Meclise gitmem şeklinde olursa beni daha da fazla görecekler ve hatta her zaman yanlarında bulacaklardır.
– Milletvekili olarak Eskişehir ile ilgili projeleriniz var mı? Kısaca bahsedebilir misiniz?
Elbette. Eskişehir’in öncelikli problemi Ankara’da bir lobisinin olmamasıdır. Şehrin kanaat önderlerinin bir araya gelerek her anlamda önde olabilmesi için adımlar atılması gerekiyor. Tüm siyasi aktörlerin siyasi rant gözetmeksizin bir araya gelerek Eskişehir için çalışması gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu sadece siyasilere düşen bir görev değil. İşadamları, STK’lar hep bir arada Eskişehir için mesai harcamalılar. Bu birliği sağlayabilirsek Eskişehir için çok faydalı işlere imza atabiliriz diye düşünüyorum. Eskişehir aynı zamanda bir üniversite kenti bildiğiniz gibi. Bu yüzden öğrencilerin talep ve beklentilerini karşılamak en önemli önceliğim olacaktır.
– Özellikle 7 Haziran sonrası artan terör olaylarını nasıl yorumluyorsunuz?
Ülkemizin birliği, huzuru, kardeşliği hedef alınıyor. O yüzden CHP ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda en net tavır sergileyen parti. Bizi biz yapan bütün değerlerimize elbette sahip çıkacağız. Türkiye’nin farklı bir yöne çekilmesine hep birlikte izin vermeyeceğiz. 77 milyon birlik, kardeşlik ve huzur içinde olacağız.
– Sizce Türkiye’nin en büyük problemi nedir? Bu problemin çözümü için gerek sizin gerekse Cumhuriyet Halk Partisi’nin çözüm önerileri nelerdir?
Bunu 8 Haziran’dan önce sormuş olsaydınız ekonomi, işsizlik, eğitim diyebilirdim. Ancak şu an önceliğimiz ülkemizde huzurun, kardeşliğin, birliğin beraberliğin sağlanmasıdır. Türkiye bunu 30 yıldır aşamadı. Adına ister terör deyin, ister Kürt sorunu deyin ne derseniz deyin aşılamadı. Biz buna toplumsal barış diyoruz. Bu sorunun silah ile çözülemeyeceğini, bu sorunun toplumsal uzlaşma ile çözülmesi gerektiğini, bu sorunun anahtarının özgürlük ve demokraside yattığını söyledik. Çözümün adresinin TBMM olduğunu da açıkça belirttik. Tabi ki PKK mutlak surette silah bırakmalıdır.
– Ne yazık ki basın ve basın emekçilerine yönelik baskıların arttığı bir dönemden geçiyoruz. Son olarak Hürriyet Gazetesi yazarı Sayın Ahmet Hakan’a yapılan saldırıyı nasıl değerlendirirsiniz? Milletvekili olarak bu yönde neler yapmayı planlıyorsunuz?
Ne yazık ki ülkemizde her alanda şiddet ortamı ve gerginlikler artıyor. Bir iktidar milletvekilinin başını çektiği gruplar medya merkezlerini basıyor. Gazetecilere saldırılarak burunları kırılıyor, canlarına kastediliyor. Ahmet Hakan’a bir kez daha buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Basını bu tür baskıların susturamayacağını bilmeleri gerekir. Biz CHP olarak medya kuruluşlarına karşı yönlenen baskıyı araştırmak üzere bir komisyon kurduk. Basına karşı yönelen tüm baskıları, tek tek her bir olayı inceliyoruz. Bizim hedefimiz iktidarımızda yeri geldiği zaman bizi de eleştirebilen özgür bir medya olmasıdır.
– Çok yoğun bir seçim çalışmasından henüz çıkmışken yine aynı derecede yoğun bir başka çalışmanın içindesiniz. Stresle ve yorgunlukla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Sabahları yürüyüş yapmayı severim. Eşim Alevle bisiklete binmeyi çok severiz. Gerçi son zamanlarda pek fırsat bulamasak da elimizden geldiğince zaman yaratmaya çalışıyoruz. Kültür sanat faaliyetlerini olabildiğince takip etmeye çalışırız. Örneğin son olarak şehrimizde Büyükşehir Senfoni Orkestrası ile İdil Biret’in geçtiğimiz günlerde verdiği konseri izleme şansımız oldu. Tek kelime ile muhteşemdi. Sezonun açılmasıyla birlikte Şehir Tiyatrolarının ‘Aslan Asker Şvayk’ ve ‘Halktan Biri’ oyunlarını seyrettik. Mutlaka gidilip görülmesi gerektiğini düşündüğüm çok başarılı temsiller.
– Okumayı seven biri olduğunuzu biliyoruz. Okuduklarınız arasında sizi en çok etkileyen kitaplar nelerdir?
Gabriel Garcia Marquez ve Orhan Pamuk’un romanlarını çok severim. Nazım Hikmet ve Orhan Veli şiirleri de vazgeçilmezlerim arasındadır.
– Son olarak Eskişehirli okurlarımıza neler söylemek isterseniz?
Bildiğiniz gibi Eskişehir yerel yönetimleri ile hem ülkemizde hem de dünyada parmak ile gösterilen bir şehir olmuştur. Sayın Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in, Sayın Ahmet Ataç’ın ve Sayın Kazım Kurt’un çalışmaları kentimizi yerel yönetim anlamında Türkiye’nin yıldızı haline getirdi. Yerel yönetimlerdeki bu başarıyı ülke çapına taşımak için bizim söylediğimiz bir şey vardı. Onu tekrarlamak isterim. Biz Eskişehir gibi bir Türkiye diyoruz.
KAYNAK: eskisehirpress.com

EMEKLİLERİN KIRMIZI KARTI