SON DAKİKA

Haberertesi

AYKUT ERDOĞDU YAZDI

AYKUT ERDOĞDU YAZDI
Bu haber 08 Nisan 2016 - 20:51 'de eklendi ve 342 views kez görüntülendi.

KATIRLAR…
BirGün Gazetesi (4 Nisan 2016)

İnsanlık karanlık çağa giriyor. Teknoloji hızla ilerken medeniyet geriliyor. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken ruhumuzu çalıyor. Artık yeni şiirler yazılmıyor. Yüreğimizi yakan türkülerin hepsi geçmişten. Tiyatro can çekişiyor. Yeni slogan bile bulamıyoruz. Ama otomobillerimizin konforu arttı. El çırpınca ışıklar yanıyor. Yoksulluğumuzun gecekondulardan zenginliğimizin sitelerine, plazalarına, akıllı evlerine taşınıyoruz.

Teknoloji, insana olan ihtiyacı azaltıyor. Eskiden bizim yaptığımız işleri hatasız bir biçimde yazılımlar ve robotlar yapıyor. Muhasebeci yerine muhasebe yazılımları var. Avukatlar yerine hukuk yazılımları gelişiyor. Doktorların yerini test cihazları almaya başladı. İşçilerden çok daha güçlü makineler 7/24 yük taşıyor. Yazılımlar ve robotlar insanoğlundan çok daha düşük maliyetlerle çok daha fazla üretiyor.

Ama bizler yani işsiz bırakılan insanların bu üretileni tüketecek geliri yok. Bu yüzden Batılı ekonomistler şu günlerde insanların üzerine helikopterlerden para saçmaktan bahsediyorlar.

Teknolojide yaşanan bu baş döndürücü gelişme bizim doğamıza aykırı. Uyum sağlayamıyoruz. Sadece biz değil bitkiler ve hayvanlarda bu yeni düzene alışamıyor. Daha çok enerji, daha fazla otomobil, daha fazla yol, daha fazla gıda… Mavi küre bizi uyarıyor. Yeter diyor. Açgözlü olma, haddini bil diyor. Bizse daha fazla teknoloji üretip doğamızı ve medeniyetimizi tüketmeye devam ediyoruz.

Hazlar duyguları ele geçirdi. Tek dert tüketim haline geldi. Atletik vücutlar metalaştırıldı. Metanın fiyatı değeri haline geldi. Ayıp, günah kalmadı. Ayıpları para, günahları fetva kapatıyor.

Artık günah işleme özgürlüğü var. İnandıkları gibi yaşayamayanlar yaşadıkları gibi bir din geliştirdiler. İşlenen her günahı affeden sahte bir din yaratılar. Hırsızlıktan çocuklara tecavüze, cinayetten, kitlesel kıyımlara en büyük günahlara ruhsat veren mürteciler yeni dünyanın vazgeçilmezleri oldu. Mürtecilerin ihtiyaçlarına uygun olarak icat ettiği bu yeni din, imanı ve ahlakı öldürdü.

İnsanlığın karanlık çağının getirdiği yükler, barbar mürtecilerin baskılarıyla birleşince taşınmaz hale geliyor. Bu yükün altında özellikle düzenin muhalifleri eziliyor.

Kim bu muhalifler?

Bunlar çalışanlar. Sosyal yardım almayanlar. Vergi verenler. Laikler, Aleviler, samimi Müslümanlar, samimi ateistler, kadınlar, öğrenciler, çocuklar. Küresel sermayenin sağın inekleri. Mürtecilerin uyuşturamadığı ahlaklı, bilgili ve aydın insanlar.

Karanlık çağın ağırlaştırılmış yükü Türkiye’de bu insanların omzunda. Çocuklarının eğitimini mürtecilerin yönetimindeki kamu okullarına bırakmamanın bedelini özel okullara ödemek zorundalar. Ödeyemeyenler çocuklarını mürtecilerin kollarına bırakmak zorunda.

Çökertilmiş kamu sağlık sisteminden kurtulmak ve devlet hastanelerinin izbe köşelerinde can vermemek çok pahalı. Beceremeyenler en sevdiklerini bakımsızlıktan ölüme terk etmek zorundalar.

Sistemin katırları

Onlar bu sistemin katırları. Ne eşek gibi inat eder, ne at gibi isyan ederler. En ağır yükleri katır gibi taşırken sesi çıkmayanlar. Onlar terfi edemiyor. Onlar mürteci yöneticilerinin kaprislerine ve aptallıklarına katlanıyor. Onların şirketleri iş alamıyor. Onlar vergi terörünün tehdidi altında. Onlar işlerini kaybediyor. Onlar yaşamak için mücadele ediyor. Onlar şehit haberlerinde gözü dolanlar. Onlar Sur’un yıkıntılarına içi sızlayanlar. Onlar artık dayanamayanlar. Onlar isyanın eşiğinde olanlar. Onlar milyonlar.

Başka bir hayat mümkün

İşte benim tek umudum Onlar. Ben, Onlarla birlikte bize dayatılan bu vahşi düzeni değiştirebileceğimize inanıyorum. Bir başka hayatın mümkün olduğuna inanıyorum.

Onlarla birlikte belki daha küçük evlerde yaşayacağız ama gökdelenler kentlerimizin ırzına geçemeyecek. Belki daha az elektrikle idare edeceğiz ama termik santrallar ormanlarımızı yok edemeyecek. Belki daha eski arabalarımız olacak, daha çok yürümek zorunda kalacağız ama trafik sorunumuz da azalacak.

Bizim onlarla kuracağımız ülkede kamu okulları ücretsiz ve kaliteli olacak. Sağlık sistemi için belki daha çok vergi vereceğiz ama izbe bir hastane köşesinde ölüm korkumuz olmayacak.

Teknolojiye kültürümüzü, tüketime doğamızı feda etmeyeceğiz. İnancımızı veya inançsızlığımızı dincilere kurban vermeyeceğiz. Kıyafetimiz, kimliğimiz, dilimiz, aksanımız zenginliğimiz olacak.

Biz fıkralar anlatacağız. Biz şiirler yazacağız. Türküler söyleyeceğiz. Tüketim amacımız olmayacak. Zenginliğimiz eşitliğimiz, kardeşliğimiz özgürlüğümüz olacak.

Bu benim ütopyam. Onlar sayesinde gerçek olacak.

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA