21:07 - EMEKLİLER 1 MAYIS’TA ALANLARDA
19:12 - SALGINDA GÜNLÜK TABLO
18:43 - UĞURTAN SAYINER TABURCU OLDU
10:28 - İZMİR’DE TEPKİ ÇEKEN YASAK
16:55 - DİSK’TEN AÇIKLAMA “ACIMIZ BÜYÜK”
11:35 - İŞÇİ SINIFININ ACI GÜNÜ
13:45 - CHP’DE 105 BAŞKAN ADAYI BELLİ OLDU
10:59 - AZİZ KOCAOĞLU ADAY OLMAYACAK
09:50 - KILIÇDAROĞLU 04.00’TE KONUŞTU
06:57 - REİNA KATİLİ YAKALANDI
20:18 - BAYKAL’DAN TBMM’DE TARİHİ UYARI
12:04 - CHP’Lİ BAŞKANLAR REİNA’NIN ÖNÜNDE
19:27 - KILIÇDAROĞLU’NA SUİKAST UYARISI
09:33 - KLIÇDAROĞLU’NDAN NET YANITLAR
CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ CANDAN YÜCEER YAZILI BİR MESAJ İLE İNSAN HAKLARINA DİKKAT ÇEKTİ
İşte o mesaj.
Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü…
10 Aralık 1948 tarihinde, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul edildiği günün yıldönümü…
Bildirgenin 3. maddesinde, yaşam hakkı, “Herkesin yaşam hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır” der. Ancak ülkemizde ne insan haklarından ne de yaşam hakkından söz etmek mümkün değildir.
Bir yanda “Kadınla erkek hiç eşit olur mu?” söylemleri arasında AKP Hükümeti’yle birlikte oranı yüzde 1400 artan kadın ölümleri…
181 BİN ÇOCUK EVLİLİĞİ, 1 MİLYONA YAKIN ÇOCUK İŞÇİLİĞİ
Diğer yanda “Kaderinde var”, “işin doğası gereği”, “güzel öldüler” açıklamaları arasında yaşanan iş cinayetleri…
Temel gereksinimlerini bile karşılayamayan, açlık sınırının altında yaşayan 22 milyon yoksul yurttaşımız…
Doğruları yazdıkları için haksız hukuksuz bir şekilde demir parmaklıklar arkasına gönderilen, tecrit edilen, vatan hainliği ile suçlanan gazeteciler… kuşatma altında bir medya…
Gizlilik kararı altında yürütülen soruşturmalar, yargı önüne çıkarılmayan suçlular… Sokak ortasında dövülerek öldürülen gençlerimiz…
En küçük muhalif sesin bile copla, TOMA’yla, biber gazıyla bastırılmaya çalışıldığı ülkemizde, adeta bir korku toplumu oluşturulmakta, yargı baskı altına alınmakta, tutukluluk tedbir değil, cezalandırma amacına dönüştürülmekte, yurttaşlar iktidarın ‘adaletine’ mahkûm edilmektedir.
Evrensel Bildirgeyi ilk kabul eden 50 ülke arasında olmamıza rağmen söz konusu hazin tablo ışığında insan hakları konusunda daha gidecek çok yolumuz olduğu açıktır.
DEVLETİN GÖREVİ?
Oysa çağdaş bir devletin görevi, onurlu, insanca bir yaşamın teminatı olan bireysel hak ve özgürlükleri, evrensel düzeyde kabul edilen standartlara ulaştırmak, korumak, kollamak ve geliştirmektir.
Hiç kimse, hiç bir kuruluş ya da devlet, “özgürlükleri yok etme” özgürlüğüne sahip değildir.
Herkesin birbirinin yaşam hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duyduğu, insan hakları ihlallerinin çiğnenmediği, insanların fişlenmediği, adalet duygusunun zedelenmediği, insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği demokratik ve çağdaş bir Türkiye özlemi ile 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum.