SON DAKİKA

Haberertesi

SARIBAL: TEK ÇÖZÜM AKP’SİZ BİR TÜRKİYE

SARIBAL: TEK ÇÖZÜM AKP’SİZ BİR TÜRKİYE
Bu haber 13 Temmuz 2016 - 20:17 'de eklendi ve 364 views kez görüntülendi.

CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL ARDAHANDA KONUŞTU
“İtiraz etmeden, AKP’yi götürmeden kalkınmak zor!”

Tarım gibi tüm diğer sorunların da iktidarin siyasi tercihlerinin sonucu olduğunu söyleyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Bunun için tarıma ve diğer sektörlere yurtsever bir politik anlayışla, üretimden yana, ürettiğini hakça bölüşecek bir düzeni hâkim kılmak gerekli” dedi. Mevcut düzenin daha fazla sürdürülebilir olmadığını hatırlatan Sarıbal, “Ayağa kalkmadan, itiraz etmeden, öfke duymadan, bu düzene karşı durmadan AKP’yi götürmeden kalkınmak zor!” şeklinde konuştu.
ARDAHAN YATIRIM VE KALKINMA ÇALIŞTAYINDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
CHP Ardahan’da Yatırım ve Kalkınma Konferansı düzenledi. Konferansa, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve parti yetkilileri katıldı. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal konferansta yaptığı konuşmada Ardahan’ın yaşadığı sorunlar ve kalkınma konusundaki yetersizliklerden söz etti.
YOKSULLAŞTIRMA POLİTİKALARININ BEDELİNİ BU BÖLGELER ÖDÜYOR
Göç veren bölgeler olarak öne çıkan Ardahan, lğdır ve Kars bölgelerinde acil tedbirlerin yürürlüğe koyulması gerektiğinin altını çizen Sarıbal, ülkedeki başarısız kadroların hatalarının ve neo-liberal yoksullaştırma politikalarının bedelini en çok söz konusu bölgelerin ödediğini hatırlattı.
“Kalkınmada öncelikli iller içinde yer almasına rağmen yatırımın gelmemesi, yereldeki iktidara biat kültürü ile birleşince kocaman bir başarısızlık öyküsü çıkmaktadır” diyen Sarıbal, “Ardahan doğası iklimi, tarımı, tarihi ve turizmi mükemmel bir bölge. Tarımsal olarak hayvancılık ve tarla tarımı ile arıcılığın egemen olmasına rağmen ne yazık ki yeterli üretim yapılamayan, ürettiğini satamayan, sürekli köylerin boşaldığı, meranın yeterli ve bilinçli kullanılmadığı ve aile tarımının mevsimsel olarak yapıldığı bir bölge olarak görülüyor“ şeklinde konuştu.
“KÂRLI TARIM YAPILAMIYOR”
Gelirin sürekli azalması ve üretim maliyetlerinin artması nedeniyle bölgede kârlı bir tarım yapılamadığını hatırlatan Sarıbal, “Küçükbaş hayvan sayısının çok azaldığı, büyük başta sayı azalmamasına rağmen IRK değişikliği (melez ve kültür) ile verim kaybının (et ve süt olarak) çok değişmediği görülüyor” tespitinde bulundu. “Bu tespitler ışığında iktidarın uyguladığı politikalar sonucu bölge hızla yoksullaşmakta ve göç vermektedir. Bu kader değildir” diyen Sarıbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TARIM VE GIDA STRATEJİ GEREKTİR”
“Bu kötü manzara değiştirilebilir. Bunun için tarıma ve diğer sektörlere yurtsever bir politik anlayışla, üretimden yana, ürettiğini hakça bölüşecek bir düzeni hâkim kılmak gerekli. Çünkü tarım ve gıda stratejiktir yani kar ve rant ile ticarete konu edilemez. Dünyanın yeni trendi gıda, enerji ve sudur. Dünya egemenleri bu üç sektör üzerinden dünyayı ellerinde tutup yönetme isteğindedirler.”
“ÖZGÜL KOŞULLARA GÖRE HAREKET EDİLMELİDİR”
“Bir ülke, tarımına gıda egemenliği ve gıda güvenliği üzerinden bakmalıdır. O nedenle ülkemizdeki insanımızın temel ihtiyaçları ülkenin özgül (su toprak iklim hava vb) koşulları ile ilişkilendirilip, bunun üzerinden bir kalkınma hedefi koyulmalıdır. Kendi üretim modelini belirleyen, üretici ve tüketicisini koruyan bir yönetim seçilmelidir. Üretim planlaması yaparak arz ve talep dengesini sağlayan kamucu halkçı bir yapı tercih edilmeli, sürece de örgütlü, dinamik, bilimsel paydaşları ile işbirliği içinde olan bir anlayışla bakılmalıdır.”
“SORUNLAR TAMAMEN SİYASİ”
“Tarımın ve ülkenin sorunları (üretim tüketim eğitim sağlık yaşam hakkı Barış kardeşlik eşit yurttaşlık işsizlik yoksulluk vb) tamamen siyasidir ve iktidarın tercihleri ile şekillenmektedir. Ülkede yaşanan olumlu ve olumsuz ne varsa tümü siyasi iktidarın tercihleri ve politikaları ile doğrudan ilişkilidir. O zaman iktidarı ve sistemi değiştirmeden ülkede yaşanan sorunları çözmek zor görünüyor çünkü, iktidar tarım ve diğer alanlarda neo-liberal politikaları vahşice uygulamakta, her alanda kar, rant ve yandaş paylaşımını hedef olarak seçmiş gözükmektedir. Ulus ötesi şirketler ve onların yerli işbirlikçileri ile ülkeyi yağma ve talan etmekte olanların isteği doğrultusunda yasa ve yönetmelikler çıkmaktadır.”
“İSYAN ETMEDEN BU DÜZEN DEĞİŞMEZ”
“Ülkede yaptıkları hırsızlık ve yolsuzlukların hesabını ödememek için ülkeyi çatışma ve savaş ortamına sokmakta, dozunu arttırarak gündem değiştirip en büyük soygunu ve mafyavari işleri kamu ve iktidar eli ile yapmaktadırlar. Yarattıkları kargaşa ortamında ölümden korkutarak sıtmaya toplumu razı etmektedirler. Toplum yoksullaşıp kent varoşlarında kapitalizm ve onun uygulayıcısı iktidar tarafından kemiğine kadar sömürülüyor. Sonuç olarak ayağa kalkmadan, itiraz etmeden, öfke duymadan bu düzene karşı durup AKP’yi götürmeden kalkınmak zordur. Çünkü bu düzende ancak bir avuç işbirlikçi yamyam ve harami kalkınır; büyük halk yığınları, emekçiler, memurlar, küçük esnaf, küçük köylü kırdaki işçi, orman köylüsü, emekli yoksullaşır, biat eder ve şükrederek Padişaha biat etmeye devam eder! Hemen en hızlı şekilde bu ülke AKP’den kurtarılmalı, ülke koşullarına uygun bir tarım politikası geliştirilmelidir.”
“ÇÖZÜM MÜMKÜN”
Dile getirdiği eleştiriler karşısında çözüm yollarını da kendilerinin bildiğini söyleyen Sarıbal, öncelikle Ardahan ile bağlantılı sınır kapılarının çoğaltılması ve kolaylık sağlanması gerektiğini söyledi. “Et ve süt kurumu bir işletme açmalı ve kesim işleme ve pazarlama ağını oluşturmalıdır” diyen Sarıbal, Süt toplama ve işleme ünitelerini arttırmalı, süt paketleme işlemleri yapılmalı, üretici örgütlendirilmeli (kooperatif birlik vs), kamu her türlü desteği vermeli, arıcılık için bölge desteklenmelidir” şeklinde konuştu. Küçükbaş ve büyük baş hayvan sayısının artırılması gerektiğini de vurgulayan Sarıbal, sözlerini şöyle noktaladı:
“Şeker pancarı üretimi arttırılmalı, ekim alanı ve buna bağlı olarak Kars şeker fabrikası açılmalı kotalar bu bölgede uygulanmamalıdır. İthalata verilen paralar bu bölgenin ve ülkenin üreticisine destek olarak verilmelidir. Kaz yetiştiriciliği desteklenmeli ve özendirilmeli, Çıldır Gölü turizme kazandırılmalı ve cazibe ortamı yaratılmalıdır. Meralar ıslah çalışması ile rehabilite edilmeli, meralar daha bilimsel olarak kullanılmalı ve hayvan sayısı arttırılmalıdır. Halkın barınma ve yaşam alanları modernize edilmeli, kolay ulaşım ile kent özlemi çekilmesinin önüne geçilmelidir. Kısaca Ardahan, Iğdır ve Kars kendi özel koşulları ile tanıtılmalı ve bunun üzerinden bir yatırım ve kalkınma sağlanmalıdır. Bu memleket bizim! Kırı kalkındırmazsak, topraklarımızı terk edersek teslim olur; köle düzenini kabul ederiz! Biz bu ülkenin gerçek sahipleriyiz, mücadele edeceğiz ve kazanacağız!”
image

Etiketler :
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA