21:07 - EMEKLİLER 1 MAYIS’TA ALANLARDA
19:12 - SALGINDA GÜNLÜK TABLO
18:43 - UĞURTAN SAYINER TABURCU OLDU
10:28 - İZMİR’DE TEPKİ ÇEKEN YASAK
16:55 - DİSK’TEN AÇIKLAMA “ACIMIZ BÜYÜK”
11:35 - İŞÇİ SINIFININ ACI GÜNÜ
13:45 - CHP’DE 105 BAŞKAN ADAYI BELLİ OLDU
10:59 - AZİZ KOCAOĞLU ADAY OLMAYACAK
09:50 - KILIÇDAROĞLU 04.00’TE KONUŞTU
06:57 - REİNA KATİLİ YAKALANDI
20:18 - BAYKAL’DAN TBMM’DE TARİHİ UYARI
12:04 - CHP’Lİ BAŞKANLAR REİNA’NIN ÖNÜNDE
19:27 - KILIÇDAROĞLU’NA SUİKAST UYARISI
09:33 - KLIÇDAROĞLU’NDAN NET YANITLAR
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL DARBE GİRİŞİMİNİ DEĞERLENDİRDİ
Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 12 Eylül Darbesine atıfta bulunarak, 15 Temmuz daki kanlı darbe girişiminin cezasız kalmaması gerektiğini belirtti.
Orhan Sarıbal, “ Hukuk devletinin yeniden inşası için bu bir fırsattır! ”
“Halkımız 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimine karşı kitlesel bir duruş sergiledi. Ancak darbelere karşı çarenin darbelerle yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan geçtiğini unutmamak gerekir. Bu kanlı darbeyi organize edenlerin, katılanların yargılanması ve cezalandırılması, 12 Eylül darbesinde olduğu gibi cezasız kalmaması büyük önem taşımaktadır. Cumhuriyetimiz 93 yaşında. Bunun tam 41 yılı sıkıyönetim veya olağanüstü hal yönetimleri altında geçmiştir.”dedi.
‘Ülkemizde Yapılan Tüm Darbeler Otoriter ve Totaliter bir yapı bırakmıştır.’
Yapılan tüm darbeler sistemi daha da otoriter-totaliter özellikler itibariyle sağlamlaştırmış; sistem hayatın tüm alanlarını, basını, siyaseti hatta yargıyı denetlemek için yeni araçlarla donatılmıştır şeklinde yorumlayan Sarıbal: “Örnek vermek gerekirse; yalnız 12 Eylül faşist darbesi döneminde 669 adet kanun çıkarılmıştır. Yani olağanüstü dönemlerde kendisinden sonra gelecek dönemleri de belirlemek, sistemin sınırlarının çizmek için ne gerekiyorsa yapmışlardır.”
‘Darbe Girişimi halkımızın sağduyusu ile engellendi fakar demokrasi OHAL’e uğradı.’
Darbe teşebbüsü halkımızın sağduyusu, kitlesel karşı duruşu sayesinde önlendi, ama ardından demokrasi gelmedi; OHAL ilan edildi. Yine hak ve özgürlüklerde olağanüstü sınırlamalara gidilecek.
‘667 Sayılı KHK Kabul edilemez, meclis OHAL ile devredışı bırakılmıştır!’
Özellikle hükümetin çıkardığı 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kabul edilemez nitelikte düzenlemeler içermektedir. Tarafı olduğumuz Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi belgeleri savaş ve olağanüstü hallerde de dokunulamayacak, askıya alınamayacak hakları belirlemiştir. Kısaca özetlemek gerekirse bunlar yaşam hakkı, işkence, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele yasağı, kölelik ve kulluk yasağı ve cezaların yasallığı ilkeleridir. Anayasamızın 15. maddesinde de, “Temel hak ve hürriyetlerin durdurulması” başlığı altında konuyla ilgili düzenleme mevcuttur. Bu dönemde insan hakları ile ilgili temel belgelere aykırı davranmamak insan olmanın gerektirdiği bir haldir.
‘Tüm siyasi partiler darbeye karşıyken OHAL’e gerek yoktur!’
Darbe teşebbüsünün ardından mevcut durumun zorunlu hale getirdiği ölçüde olağanüstü tedbirler alınabileceğini söyleyen Sarıbal; “ Ancak bu tedbirlerin sınırı hukuktur. Siyasal partilerimizin tümünün darbe teşebbüsüne karşı ortak bir tavır koyduğu koşullarda, Meclisin devreden çıkarılarak OHAL ilan edilmesinin gerekliliği yoktu. Darbecilerin bombaladığı Meclis daha etkin şekilde çalıştırılabilirdi. Maalesef hükümet OHAL yolunu tercih etmiştir” dedi.
‘Hukuk Devletinin Yeniden İnşası için fırsattır. Yeni hukuksuzlukların önüne geçilmelidir!’
“Eli kanlı darbecilerle ve devleti ele geçirmeye çalışan yapıyla mücadele etmek, hukuk devletinin yeniden kurulmasının fırsatı ve aracı olmalıdır; yeni hukuksuzlukların inşa edilmesi için kullanılmamalıdır.” İfadelerini sözlerine ekledi.