21:07 - EMEKLİLER 1 MAYIS’TA ALANLARDA
19:12 - SALGINDA GÜNLÜK TABLO
18:43 - UĞURTAN SAYINER TABURCU OLDU
10:28 - İZMİR’DE TEPKİ ÇEKEN YASAK
16:55 - DİSK’TEN AÇIKLAMA “ACIMIZ BÜYÜK”
11:35 - İŞÇİ SINIFININ ACI GÜNÜ
13:45 - CHP’DE 105 BAŞKAN ADAYI BELLİ OLDU
10:59 - AZİZ KOCAOĞLU ADAY OLMAYACAK
09:50 - KILIÇDAROĞLU 04.00’TE KONUŞTU
06:57 - REİNA KATİLİ YAKALANDI
20:18 - BAYKAL’DAN TBMM’DE TARİHİ UYARI
12:04 - CHP’Lİ BAŞKANLAR REİNA’NIN ÖNÜNDE
19:27 - KILIÇDAROĞLU’NA SUİKAST UYARISI
09:33 - KLIÇDAROĞLU’NDAN NET YANITLAR
BU ÜLKEYİ DARBECİLERE DE SİVİL FAŞİSTLERE DE TESLİM ETMEYECEĞİZ
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat’ın askeri darbe girişimine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
“DARBE GİRİŞİMİNİN HEDEFİ HALK İRADESİDİR”
Türkiye, dün gece çok önemli bir demokrasi sınavı verdi. Bir grup asker, ülke yönetimine el koyarak halk iradesini ortadan kaldırma girişiminde bulundu. Parlamenter demokrasinin olmazsa olmazı olan halk iradesine yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyorum.
Yaşanan olaylarda hayatını kaybeden tüm asker, polis ve sivil yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet; ülkemize başsağlığı diliyorum.
“DARBELER HUZUR VE BARIŞ GETİRMEMİŞTİR”
Tarihimizde demokrasimize yapılan darbe ve darbe girişimi örneklerine rastlamak mümkün. Bugüne kadar Türkiye’de gerçekleştirilen tüm darbeler başarısız olmuş; sonunda halk mutlaka iradesini yönetime taşımayı başarmıştır. Darbeler, toplum hafızamızda geri dönülemez izler bırakmış elim hadiselerdir. Çünkü halka rağmen yapılan hiçbir girişim ne Türkiye’de ne de dünyada kalıcı bir huzuru ve barışı getirmedi, getirmeyecektir. Demokrasi bir muhalefet rejimidir. Darbe ise her türlü muhalefetin ortadan kaldırıldığı baskıcı ve tek sesli bir iktidarı yaratır. Darbeler hangi amaçla, kimler tarafından yapılırsa yapılsın demokrasiyi askıya alan ve totaliter bir rejime kapı aralayan olaylardır. Toplumu oluşturan her bir bireyin ülke yönetiminde söz hakkı vardır ve bu hakkı her koşulda kıskançlıkla savunmak zorundayız.
“HALK KARŞI ÇIKMIŞTIR”
Halkın seçme ve seçilme hakkının bulunmadığı Osmanlı tipi toplumsal yapıdan bugün kendi iradesiyle belirlediği siyasi yönetimi ancak kendisinin o koltuktan indirebileceğine inanan bir toplumsal yapıya erişmiş olmamız demokrasimiz için çok önemli bir kazanımdır. Yaşanan darbe girişimine karşı halkımız hangi partiden olursa olsun toplumsal iradeye sahip çıkmış, askeri darbeye karşı yekvücut olmuştur.
“BU OLAYI FIRSAT BİLEN GERİCİ VE FAŞİSTLERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Sokaklarımızda asker ile polisi, halk ile askeri karşı karşıya getirenler, böyle alçakça bir girişimde bulunanlar yargı önünde hesap vereceklerdir. Ancak bu acı olayı fırsat bilerek sokağa çıkan gerici ve faşist güruhun da takipçisi olacağımızı herkesin bilmesini isterim. Bugün demokrasimize yapılan bu saldırıya karşı topluma inançları ve etnik kimlikleri üzerinden bir motivasyon yükleyerek sokağa çağrı yapanları da ikaz etme ihtiyacı doğmuştur. Dün gece yaşanan olay etnik köken ya da inanç merkezli değil doğrudan parlamenter demokrasiye bir müdahaledir, saldırıdır. Böylesine acı bir olayda dahi toplumsal kutuplaşmayı körükleyen adımlar atmak, tedavi edilmesi güç yaralar açabilir. Bu konuda hassasiyet gösterilmeli; ülkemizin verdiği bu zorlu demokrasi sınavı yanlış yollara saptırılmamalıdır.
“İKİ GERİCİ GÜCÜN ÇATIŞMASINDAN DEMOKRASİ ÇIKMAZ”
Ülkemizde demokrasinin siyasi iktidarın ağzında sakız olarak kullandığı bir kavram olarak kalmaması için her türlü darbe girişimine karşı ileri demokrasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Teslim olan bir askerin kafasını ezenler bu ülkeye demokrasi getiremezler. İki gerici gücün çatışmasından demokrasi çıkmaz. Demokrasi ülkemizde ne yazık ki son dönemde ağır yaralar almaya devam ediyor. Yargı bağımsızlığı, basın ve ifade özgürlüğü, toplanma, gösteri ve yürüyüş hakkı gibi birçok hak ve özgürlük siyasi iktidar tarafından ortadan kaldırılmış durumda. Türkiye’de hukuk, tek bir kişinin ağzından çıkanı kanun bilen yargı mensupları tarafından idare ediliyor. Böyle bir tablo karşısında siyasi iktidarın demokrasiye vurduğu darbeyi gölgelemeye ve onu demokrasi sembolü gibi ortaya koymaya kimse cüret etmesin. Hukukun, özgürlüğün ve anayasanın canına okuyanların bu ülkeye demokrasi vaat etmesi gerçekçi değildir. Yukarıdan aşağıya baskıcı ve totaliter bir rejim değil; aşağıdan yukarıya kurulmuş demokratik, çoğulcu ve katılımcı bir sistem istiyoruz. Tam demokrasi istiyoruz.
“TAM DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir Türkiye için sivil ya da askeri hiçbir tepeden inmeci anlayışa boyun eğmeyeceğiz. Halkımıza olan derin inancımızla tam demokratik bir ülke yolunda mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Toplumsal barış ve demokrasi için her bir bireyin temsil hakkını ısrarla savunan CHP’nin İstanbul İl Başkanı olarak halk iradesini yok sayan darbeci zihniyeti bir kez daha lanetliyorum. Bu ülkeyi darbecilere de sivil faşist gericilere de teslim etmeyeceğiz.