21:07 - EMEKLİLER 1 MAYIS’TA ALANLARDA
19:12 - SALGINDA GÜNLÜK TABLO
18:43 - UĞURTAN SAYINER TABURCU OLDU
10:28 - İZMİR’DE TEPKİ ÇEKEN YASAK
16:55 - DİSK’TEN AÇIKLAMA “ACIMIZ BÜYÜK”
11:35 - İŞÇİ SINIFININ ACI GÜNÜ
13:45 - CHP’DE 105 BAŞKAN ADAYI BELLİ OLDU
10:59 - AZİZ KOCAOĞLU ADAY OLMAYACAK
09:50 - KILIÇDAROĞLU 04.00’TE KONUŞTU
06:57 - REİNA KATİLİ YAKALANDI
20:18 - BAYKAL’DAN TBMM’DE TARİHİ UYARI
12:04 - CHP’Lİ BAŞKANLAR REİNA’NIN ÖNÜNDE
19:27 - KILIÇDAROĞLU’NA SUİKAST UYARISI
09:33 - KLIÇDAROĞLU’NDAN NET YANITLAR
HABER/Sait TEMUR
BAKIRKÖY VE SİLİVRİ CEZAEVLERİNDEN KAMUOYUNA!
Gezi davasında 18 yıl ceza verilen Tayfun Kahraman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Bakırköy ve Silivri’den kamuoyuna ortak mesajımız: “Ya kin ve kibir baskın olacak, ya da kardeşlik, eşitlik, özgürlük ve demokrasi kazanacak. Biz adaleti, kardeşliği, vicdanı, özgürlüğü ve tabii ki Gezi’yi savunacağız.” dedi
Gezi Davası’ndan tutuklu bulunan Can Atalay, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Mücella Yapıcı, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ın ortak açıklamasının tamamı;
“KONU BİZLER DEĞİLİZ!”
“25 Nisandan beri seslerini seslerimize katan; adaletsizliğe, kuyruklu yalanlara, hukuk tanımazlığa itiraz eden milyonlarca insanımız umudumuza umut, gücümüze güç kattı.
Başta amansız polis şiddetiyle evlatlarını yitiren Gezi Anneleri olmak üzere tüm annelerin ve canımız annelerimizin Anneler Günü’nü canı gönülden kutlarız…
Önceki dönem cumhurbaşkanlarından, kendi elleriyle poster yapan gençlere; siyasal parti genel başkanlarından, sosyal medyada itirazlarını dillendirenlere; konuyu gündemde tutan basın emekçilerinden, meslek odaları ve demokratik kitle örgütlerine; aydın, sanatçı ve yazarlardan konuya kulak kabartan tüm insanlara selam ve teşekkür ederiz.
Konu bizler değiliz! Asıl mesele güzel ülkemizde insanlık, vicdan, adalet ve hukuktan en asgari düzeyde dahi bahsedip bahsedilmeyeceğidir.
Ya kin ve kibir baskın olacak ya da kardeşlik, eşitlik, özgürlük ve demokrasi kazanacak.
Biz adaleti, kardeşliği, vicdanı, özgürlüğü ve tabii ki Gezi’yi savunacağız.
‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine,
Bu hasret bizim…’”