USTA GAZETECİ MUSTAFA MUTLU’DAN KÖŞE VURUŞU

“Gerçek Gazetecilerin” birer birer işsiz kaldığı medya dünyasında doğal olarak ülkenin ve yurttaşın sorunları haber olarak yer almadığı gibi bu haberleri yapacak gazeteci de yok.

HABER DEĞERİ OLMAYAN HABER!

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, gazetesinde bugün ilginç bir röportaja yer verdi.

Bu röportaja tepki gösteren usta gazeteci Mustafa Mutlu sosyal medya hesabından şu değerlendirmeyi yaptı.

“Neredeyse her röportajında cömertçe sergilediği göğüs ve bacak dekolteleri ile gazetecilikte yeni bir çığır açan (!) Hürriyet yazarı Ayşe Arman’dan unutulmayacak bir röpörtaj daha.

Özellikle gazetecilik öğrencileri bu röportajı iyi okumalı. 

Ayşe Arman’ın 27 Eylül 2018 tarihli Hürriyet’te röportaj yaptığı adam, bir çöpçatanlık şirketi sahibi…

Yani halk arasındaki adı, p… 

Ayşe Arman

Havuzunda 1500 kişi varmış. Bunların %65’i kadın, %35’i erkekmiş…  

NECDET SARAÇ İMAMOĞLU’NU YAZDI

Bugüne kadar 44 kişiyi evlendirmiş. Sekiz yüzden fazla da ciddi ilişki (!) söz konusuymuş…

1). İlişki dediğin şey en az iki kişi gerektirir. Yani 800 ilişki varsa 1600 kişi olmalıdır o havuzda. Oysa 1500 kişi var. Üstelik bunların sadece 914’ü normal ilişkiye girebilir. 

2.) Çünkü çöpçatanlık şirketine başvuran 1500 kişinin sadece %35’inin erkek olduğu söyleniyor. 

3.) Havuzdaki 1500 kişinin 44’ü de evlendiğine göre erkek sayısından 22 kişi daha düşmek lazım.  Bu durumda ciddi ilişki (!) kurabilecek erkek sayısı sadece 435’e düşer. Yani eğer grup seks yapmıyorlarsa en fazla 870 kişinin ilişki içinde olduğu söylenebilir.  

4.) İşte; Hürriyet’in eski dahi (!) genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün başımıza bela ettiği Ayşe Arman Tipi Gazetecilik budur:

Yalan, yanlış ve seks çağrışımlı bilgilerle gündemi karartmak; açlığın, yolsuzluğun, yoksulluğun, krizin tavan yaptığı bir dönemde bizim gibi insanların bile ilgisini dağıtarak gündem saptırmak.  

İşte bu yüzden bu ülkede 16 yıldır on binlerce gazetecinin işine son verilirken bacak ve göğüs dekoltesi ile gazetecilik yaptığını söyleyen Ayşe Arman ve onun taklitçileri rahatlıkla ahkam kesebilmektedir. Şimdi benden son söz mü bekliyorsunuz? 

Bitti, kalmadı! 

Söyleyecek sözüm yok… ”